5 Mayıs 2011 Perşembe

Balaban Köyü

Balkan Harbi’nden sonra Bulgaristan’dan Arnavutluk, Selanik ve Romanya’dan gelenler  yerleşenler bu köyü kurmuşlar. Balaban Köyü 200 yıllık bir geçmişe sahiptir. Terkos Gölü’ne yarımada şeklinde uzanan bir köydür Balaban. Balaban Köyü  göl, orman, deniz manzarasının üçünü bir arada sunan İstanbul’daki tek yerdir. Sessiz, sakin, huzur dolu, rahat edeceğiniz bir yerdir. Eskiden Balaban Köyü Gölü’nün  denizle bağlantısı varmış korsanlar burayı kıyı olarak kullanıyorlarmış. Eskiden hayvancılığa çok önem verilirmiş. Balaban Köyü’nde mangal kömürü ve çiftçilik yaparlarmış. Balaban Köyü kelimelerle ifade edilemez, yaşanır anlatılmaz, eşsiz doğası ile gidenleri büyüleyen bir yerdir. Yazın ayrı bir doğal güzelliği, kışın ise avcılık gibi doğal güzelliği vardır.

Osmanlı hanedanlığı boyunca av ve mesire alanı olarak kullanılan bu köy Fatih Sultan Mehmet Han’ın gözde yeridir. 
Yeni yapılan ve tamamen tamamlanmamış olan Kemerburgaz, Göktürk’ten geçen yol ile ulaşım 30 dakikaya kadar kısalmış. Balaban Köyü’ne giden İETT otobüsü Bayrampaşa Metrodan kalkıyor. Hat numarası 336A. Durusu (Terkos), İstanbul ilinin Avrupa yakasında bulunan bir göl ve köy.

İstanbul’un kuzey-batısında, kente yaklaşık 40–50 km. uzaklıkta olup, 40’ 19’’ kuzey ve 28’ 32’’ doğu koordinatları arasında bulunan, lagün kökenli, az tuzlu bir göldür. Gölün denizden yüksekliği +4,5 ile -1 metre arasındadır. Fındık Dere, Deli Yunus deresi ve çok sayıda kaynak suyu ile beslenen Durusu’nun, 39 km² su alanı vardır ve en derin yeri 11 metredir.
162 milyon m³/yıl su potansiyeli ile İstanbul çevresindeki tatlı su rezervlerinin %22’sine sahiptir. Şehir kullanım suyunun önemli bir bölümünü karşılamaktadır.

Durusu yerkabuğunun şekillendiği dönemlerde Karadeniz’de bir koy iken günümüzde alçak bir kumsalla denizden ayrılmış, içinde yüzlerce canlının barındığı bir göle dönüşmüştür.

Köyün tarihi yaklaşık 1000 yıl öncesine kadar dayanır. Bugünkü köyün kuzey batı istikametinde göl kenarında kale içi olarak bilinen yarım ada üzerinde Cenevizliler tarafından bir korsan yatağı olarak kurulmuştur. O zamanlar deniz ve gölün irtibat halinde olduğu, daha sonraları doğal etkenler ile bir birinden ayrıldığı anlaşılmaktadır. Kaleiçi olarak bilinen yarım ada üzerinde bulunan kale kalıntılarında kale içinde Trikos adında bir manastırın bulunduğu ve köy ile gölün adının buradan geldiği anlaşılmaktadır Hani, yıllık izninizde şehirden uzakta bir tatil beldesine gidersiniz, bir hafta da olsa doğanın içinde canınızın çektiği gibi yaşar, hayatın asıl anlamını düşünür kendi yaşantınızı karşılaştırır ve sorgularsınız. Canınız oradan hiç ayrılmak istemez, ileriye dönük orada yaşadığınıza dair hayaller kurarsınız ama bir yandan da sizi şehre bağlayan bir sürü faktör vardır, bunlar iş olabilir, sağlık olabilir, çocukların eğitimi ya da torunlar olabilir. İşte burası öyle bir yer ki size bütün bunlardan feragat etmeden senenin 365 günü o hayal ettiğiniz tatil mekanında yaşamayı sağlıyor.

16 Aralık 2010 Perşembe

Görsel Sanatlar ve Görsel İletişim Tasarımı Programı ÖğrencileriSergisi: Flow - Debi / 2010

 
Açıkçası ben pek hoşlanmadım bu geziden. Yapılan eserler tabikide güzeldi bi emek vardı hepsinde. Ama çok sıkıcı geldi bana. Sergide 2-3 ve 4. sınıfların yaptığı eserler vardı. En çok dikkatimi çeken şey. Bi mekanizmayla işleyen ritim kutusu gibi bişeydi. Düğmelere bastıkça bardaklara çarpan demir çubuklar sayesinde bi ritim çıkıyordu...
Öncelikle 41? 29! hakkında bi araştırma yaptım ve netten bulduğum şeyi yazıyorum ''Dijital olarak bağlantılı bir dünyada, bir dijital pazarlama ve daha iyi sonuçlar yaratmak için güçlü bir pazarlama yaklaşımları ile güçlü fikirleri birleştirerek odaklanan iletişim ajansı.

41 gibi? 29!, Biz müşterilerimiz için marka değeri yaratmak için interaktif ve alternatif medya kullanmaktadır. Hepimizin ilgili yenilikleri, teknik gelişmeler ve pazarlama potansiyel trendleri izliyor biliyorum, bizim yaratıcılık artırır. Böylece biz her zaman kolektif yaratıcılık dışında ölçülebilir sonuçlar arıyorlar. Onları yarattığı insan ve değer içeriğin gücüne inanıyoruz. Biz akıllı uygulama ile akıllı fikirler odaklanın.

Bu yaklaşım son 2 yıl içinde, 80'den fazla başarılı projeler meyvesini taşıyordu. (Aşağıdaki ödüller bakınız)
Şimdiye kadar, 32.456.435 üzerinde kişi ile temas kurulmuş ve onları projemiz içinde 467.460,230 dakika harcamak yaptı. Evet, biz ve sayma olduğunu insanlar bizi aşırı sayıların yaratıcı ajansı etiketledi budur.

Viral pazarlama, advergames, alternatif gerçeklik oyunları, dijital kampanyalar ... Türkiye'de, bu anahtar kelimeler için akla gelen ilk firmayız.''

 Bu şirket gerçekten çok sağlam işi bilen kişilerden oluşuyor. Ortamı süper bi ev ortamı içinde çaşılışıyorlar.  Ordaki herkes birbirine çok yakın çok samimiler. Biz gittiğimzde de bizi çok güzel ağırladılar. Ama bu şirkette bi iş sahibi olmak için gerçekten kendimizi göstermemiz gerekiyor. Bi yerlere gelmeliyizki kendimizi göstermeliyizki Bu şirketten iş sahibi olalım. 

11 Kasım 2010 Perşembe

 
     AMBER'10 gezisi...
Süper bi yerdi tek kelimeyle harikaydı, yapılan bütün teknoljik çalışmalar çok başarılıydı özellikle benim en çok hoşuma giden çalışma 6 tane pc ekranı sayesin ist.daki trafik yoğunluğunu psikolojik olarak göstermeseydi. Daha sonra Bager hocamızın çalışmasıydı. O gözlükleri taktıktan sonra tahtaya yazı yazmak hiçtee kolay olmadı ama süperdi :):) ... Güzel bi gündü..

31 Ekim 2010 Pazar



          Plato Myo Grafik Tasarım bölümüde okuyan arkadaşlarımızla gittiğimiz İstanbul Modern çoook güzeldi. Orada gördüğümüz çalışmalar gerçekten harikaydı bu gezilerin devamını istiyoruz :)